Çevikler-Celayirler
Üç Kardeş, Elazığ Harput'tan gelmişler önce Kavaklıoluk Köyüne yerleşmişler.
Esas künyeleri Celayir, Celahir(1)dir.
Yukarı Bitişik Yaylasına girerken camiye varmadan sol üstteki mezar taşına Ali Bin İbrahim Celayir H.1348 yazılı.
Prof. Dr. Erol Güngör, Tarihte Türkler
Celayirliler Devleti
Celayirliler aslen Moğol olup Türkleşmişlerdir. Bunların adı Moğollar'ın Celâyır kabilesinden gelir; Cengiz'in askeri harekatında önemli yeri olan sol cenah kumandanı Mukan Noyan bu kabiledendi. Bunar Moğol orduları içinde çeşitli bölgelere dağılmışlar, gittikleri yerde hakim olan kalabalık içinde erimişlerdi. İşte Türkistan ve Kıpçak ülkesine gidenler de Türkleştiler, İlhanlılar'ın devlet hizmetinde önemli mevkiler almışlardı. Celayir Devleti'ni kuran Emir Hasan'ın, babası Emir Hüseyin Ulcaytu Han'ın valilerindendi. Onun babası Ak Buga ve dedesi İlken Noyan yine İlhanlı Devleti'nde büyük makamlarda bulunmuşlardı.
Emir (veya Şeyh) Hasan İlhanlılar'ın Nadolu valisi iken, 1336'da bu görevden ayrılarak İlhanlılar arasındaki saltanat mücadelelarine karışmış, 1340'da Bağdad'a yerleşerek orada ayrı bir devlet kurmuştur. Kısa bir zaman İlhanlılar'a bağlı kalan Şeyh Hasan daha sonra müstakil oldu ve 1356'ya kadar hüküm sürdü. Yerine oğullarından Üveys'in oğlu Hüseyin zamanında Karakoyunlular'la sonuçsuz mücadeleler oldu. Hüseyin'in 1382'de ölümü üzerine devlet, kuzey ve güney bölgeleri halinde iki oğlu arasında paylaşıldı, ancak bunlardan Ahmed Sultan öbür kardeşi Bâyezid'i esir ederek gözlerine mil çektirdi.
Celâyirli Sultan Ahmed, ülkesinin Timur tarafından istila edilmesi üzerine önce Mısır Memluk Sultanı'na, sonra Osmanlı Sultanı Yıldırım Bâyezid'e sığındı. Timur'un 1405'te ölmesi üzerine ülkesine yeniden sahip olduysa da, daha önce dostu olan Karakoyunlu Kara Yusuf'un ülkesine saldırdığı için, onun tarafından yenildi ve oğullarıyla birlikte esir düşerek idam edildi (1410).bundan sonra Karakoyunlular Bağdad'ı aldılar ve Celayir Devleti'ne son verdiler (1414). Hille'de hüküm süren Celayirli Hüseyin'in Karakoyunlu Şah Muhammed tarafından öldürülmesiyle de bu sülale sona erdi.
1 - Anadoluda Türkmen Aşiretleri Tufan GÜNDÜZ
http://www.hikmet.net/content/view/43018/11/
İcon Bilgisi
Mezarı Elazığ'dadır. Bir Caminin Haziresine defnedilmiştir.
Bir Türkmen Oymağının Tarihi ?Ceridler?
Selçuk SİLSÜPÜR
Ceridler, Anadolu?ya gelen 7320 Türkmen oymağından sadece birisidir. Cerid kelimesinin anlamına gelince ; ?Canlı, eli çabuk ve becerikli? anlamında çıkmış olabilir. Ceridler arasında binicilik ayrı bir yer tutar. Cerid adının Cirit?ten geldiği de ba
zı yazılı kaynaklarda yer almaktadır. Ceridler, Oğuzların Bozok kolundan, Yıldızhan oğullarından Beydili Boyuna bağlı çok geniş bir oymaktır. Hazar Denizi kenarında yaşadıkları MANGIŞLAK Yarımadası?ndan Horasan ve Harezm bölgesine geçen Ceridler men
subu bulunduğu Beydili Boyu ile birlikte hareket ediyordu. Moğolların Harzemşahlar Devletini yıkmasıyla huzursuz olan CERİDLER yeni yurt ve otlak derdine düştüler. Cerid oymağının Anadolu?ya gelişi Anadolu Selçuklu Devleti?nin son dönemine rastlamak
tadır. Beydili Boyu ile birlikte hareket ederek Anadolu?ya gelen Ceridler ilk olarak Orta Anadolu?ya yerleştikleri tahmin edilmektedir. Fakat Anadolu Selçuklularının Moğollara yenilmesiyle Orta Anadolu bölgesine Moğollar (Kara Tatarlar) yerleşmeye b
aşladılar. Ceridler Moğol baskısından kaçan diğer Türkmen oymaklarıyla beraber Türk Memluk Devletine sığındılar.
Ceridler yine bu bölgede mensubu olduğu Beydili boyu ile hareket ediyordu. 1337 yılında Bayat boyuna mensup Karaca Bey?e destek veren Bozoklu Türkmenler, Elbistan?da DULKADİROĞLU BEYLİĞİ? ni kurdular. Dulkadiroğlu Beyliğinin içinde 1526 yılında Ceri
d Oymağının 56 Cemaatesahip olduğunu görüyoruz. Ceridlerin büyük kısmı Dulkadir Beyliği içerisinde Maraş-Elbistan civarında yaşarken bir koluna mensup Sultan Hacılı (Silsüpür Ceridleri) ana kütleden koparak, Diyarbakır bölgesindeki Bozulus?la birlik
te yaşamaya başladılar. (XVI. yüzyıl) Ceridler Dulkadir elinin diğer boyları gibi Amik ovasında, Halep ve Çukurova?da kışlıyorlardı. Yazın ise Göksun, Binboğa, Nurhak dağı, Engizek, Cerid ve Berid yaylalarına veya Sivas-Uzunyayla? ya giderlerdi. Cer
idler asırlarca özgür bir şekilde yaşadılar.
Bozulus içerisinde yaşayan Sultan Hacılı Ceridleri, 16 yüzyıl sonlarında çok güçlenerek ?SİLSÜPÜR CERİDLERİ? olarak anılmaya başladılar ve Bozulus?tan koparak 1613 yılında Ankara (Keskin), Kırşehir, Çorum ve Yozgat civarına gelerek yerleştiler. 17.y
.y başlarında Silsüpür Ceridlerinden 2000 çadır halkının İran?a gittiğini ve Oymakbaşı Halil Bey?e İran Şah?ı I.Abbas tarafından ?Sultanlık? unvanı verildiğini Safavi kaynaklarından öğreniyoruz. Silsüpür Ceridlerinin büyük kısmı İran?dan Anadolu?yad
önmüşlerdir.
1692 yılında ise Ceridler dâhil Beydili Boyu?nun 40 oymağının Suriye-Rakka bölgesine mecburi iskânı için ferman çıkarıldığını biliyoruz. Osmanlı yönetimi bölgeye Türkmen nüfusu takviyesi yaparak, çapulcu Arap ve Kürt Aşiretlerini kontrol altına alma
yı hedeflemiştir. 1692 yılından itibaren Ceridlerin yaklaşık 100 yıl Rakka?da kaldıklarını ve Araplarla sürekli harp ettiklerini sözlü ve yazılı edebiyatlarından öğreniyoruz.
Rakka?dan tekrar Anadolu?ya göç eden Ceridler, Maraş, Antep, Adana, Kırşehir ve Keskin bölgelerine yerleştiler. Yine Amik ovasında, Çukurova?da kışlıyorlar, yazları ise Maraş?ın yaylaları ile Sivas-Uzunyayla?ya çıkıyorlardı. Rakka?dan Anadolu?ya Sil
süpüroğlu Fettah Bey emrinde gelenSilsüpür Ceridlerinin bir kısmı Adana-Ceyhan?a yerleşmiş, oymağın yarısı da Ankara-Keskin, Kırşehir bölgesine yerleşmişlerdir.
Osmanlı Devleti, Konar-göçer aşiretleri yerleşik hayata geçirerek Anadolu?yu düzene sokmaya karar vermiştir. Böylece Maraş-Elbistan bölgesine Ceridlerin bir kısmı yerleştirilmiştir. Bugün Kahramanmaraş iline bağlı Çağlayancerit ilçesi ve çevresindeb
irçok Cerid yerleşik hayata geçmiştir. Ceridler Maraş bölgesinde yaşarken Kırım Harbi çıkmış Cerid oymaklarından birisinin Kethüdası olan KARA FATMA Hatun, 300 Cerid yiğidiyle beraber Kırım Savaşına bizzat katılıp savaşmıştır. 1865 yılında Fırka-iİs
lâhiye Çukurova?da görüldü. Ceridler dâhil diğer oymaklara yaşadıkları yaylak ve kışlaklardan birisini seçip yerleşik hayata geçmeleri istendi. Ceridlerin büyük kısmı Adana-Ceyhan ve civarına yerleşmeye karar verdiler. Bu gün Ceyhan ve 14 köyü olmak
üzere yörede yoğun bir Cerid nüfusu mevcuttur. Ayrıca Faruk Sümer ve Yusuf Halaçoğlu Gaziantep bölgesinde yaşayan Barakların da Ceridlerin bir oymağı olduğunu belirtmişlerdir. Bu düşünceler bize Ceridlerin (Baraklar ) Bayat Boyunda da bir kolunun o
lduğunu göstermektedir.
1613?de İç Anadolu bölgesine gelen Silsüpür Ceridlerinin de Kırşehir?de Hamit başta olmak üzere 8 Cerid köyü, Kırıkkale?nin Keskin ilçesine bağlı yine 8 Cerid köyü mevcuttur.
Ayrıca Yozgat, Nevşehir, Çorum, Aksaray, Sivas, Kayseri, Karaman, Niğde, Aydın, Kütahya, Diyarbakır, Malatya, Mersin, Ankara-Haymana, Uşak, İzmir, Bayburt, Antalya, Muğla, , Manisa, Burdur, Isparta, Antalya ve Anadolu?nun her bölgesinde hatta Kıbrıs
, Suriye ve İran? da da Cerid Türkmenleri yaşamaktadır. Ceridlerin, çok geniş ve renkli bir sözlü edebiyata sahip olduğunu da söyleyebiliriz.
Büyük dedem (Hamitli Halil SİLSÜPÜROĞLU), Keskin-Seyfli köyünden Doğan Demir KANDEMİR ve Çağlayancerit ilçesinden Âşık Ali ATAŞ da Cerid Oymağından çıkan büyük şairlerdendir. Değerli dostum Âşık Ali ATAŞ? dan bir dörtlükle yazımı bitiriyorum.
Sahiptir kalmıştır kimsesi yoktur
Eskiden güzeldir huyu Ceridin
Arazisi kısa nüfusu çoktur
Dört yana uzanmış kolu Ceridin
Telif Hakkı © 2025 Aile Ağaçları | Yönetim